Eğitim Hak-Sen, Ankara Üniversitesi rektörlük seçimleriyle eş zamanlı olarak üniversitede görev yapan tüm personelin ve öğrenci temsilcilerinin katılımı ile rektörlük seçimi yaptı.
Ankara Üniversitesinin kampüslerinde kurulan 11 farklı sandıkta resmi olarak seçime katılan adayları içeren oy pusulaları ile seçim yapıldı.
Seçim sonuçları kamuoyuyla birlikte Cumhurbaşkanlığına ve YÖK’e de bildirilecek.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü önündeki sandıkta bir basın açıklaması yapan Eğitim Hak-Sen Genel Başkanı Hanifi Gökçek, “Rektörünü Sen Seç” adını verdikleri etkinliğe çalışanların büyük ilgi gösterdiklerini belirtti.
Yasa gereğince rektörlük seçimlerinde sadece Profesör, Doçent ve Yrd. Doçent unvanındaki öğretim üyelerinin oy kullanmalarının demokratik olmadığı belirten Eğitim Hak-Sen Genel Başkanı Hanifi Gökçek, üniversitedeki tüm paydaşların kendilerini 4 yıl boyunca yönetecek rektörün seçiminde oy haklarının bulunması gerektiğini söyledi.
Eğitim Hak-Sen Genel Başkanı Hanifi Gökçek açıklamasında şunları söyledi;
TÜRKİYEDE BİR İLK
Sendikamız Türkiye’de bugün Yüksek Öğrenim alanında bir ilke imza atıyor. ‘Rektörünü Sen Seç’ adıyla düzenlediğimiz bu etkinlik ile bugün Ankara Üniversitesi Rektörlük seçimleriyle eş zamanlı olarak tüm üniversite çalışanlarına, paydaşlarına kendi hür iradeleri ile rektörlerini seçmeleri için seçim sandıkları kurmuş ve üniversitenin bütün birimlerde oy kullanmaları sağlanmaktadır.
YÖK KANUNU AYRIMCIDIR.
Mevcut Yüksek Öğretim Kanununda rektörlük seçimi nasıl yapılıyor bu konuyu da kısaca paylaşmak istiyorum. Rektörlük seçimlerinde sadece öğretim üyeleri yani Yrd. Doçent, Doçent ve Profesörler oy kullanmaktadır. En yüksek oyu alan altı aday Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığına bildiriliyor. Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı kendisine bildirilen adaylardan üçünü yeniden sıralayarak Cumhurbaşkanına sunuyor ve Cumhurbaşkanı bu üç adaydan istediği birini rektör olarak atıyor. Görüldüğü gibi rektörlük seçimle değil atama ile yapılmaktadır.
O zaman ne gerek var bu kadar hengâmeye, enerji harcamaya. Seçimlerin değersizleştirildiği, iradenin yok sayıldığı başka bir uygulamanın olmadığına bütün rektörlük seçimlerinde tanıklık yapmaktayız. Son yıllarda tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yaşanan hızlı değişim ve dönüşümlerde öncü olması gereken, bilimsel ve özerk olduğu iddia edilen üniversitelerimiz bu yarışta geri kalmışlardır.
Anayasa ile belirlenmiş temel hak ve özgürlüklerin başında gelen seçme hakkı Yükseköğretim Kanunu ile gasp edilmekte, tüm çalışanlar ve öğrenciler ne yazık ki kendilerini yönetecek kişiyi seçme hakkından yoksun bırakılmaktadırlar. Kısaca öğretim üyeleri dışındaki çalışanlar ve öğrenciler yasa ile belirgin bir ayırımcılığa maruz bırakılmaktadırlar.
TÜM BİLEŞENLERİN VİCDANININ SESİ OLACAĞIZ.
Sendikamız üniversite çalışanlarının ve öğrencilerinin vicdanının sesi olarak Türkiye’de ilk kez bu haksız ve antidemokratik uygulamaya son vermek üzere, tüm üniversite bileşenlerinin seçme özlemini, arzusunu Ankara Üniversitesi yerleşkelerine seçim sandıklarını koyarak tüm çalışanlara ve öğrencilere tercihlerini belirtmelerine imkânı tanımaktadır. Yine bugün Ankara Üniversitesinde 3373 akademik personelden 1556’sının, 5479 idari personelin ve on binlerce öğrencinin varlığını inkâr eden, iradesini yok sayan kısacası elitlerin oyunu diğerlerine üstün sayan anlayışı protesto için bu sandıkları koyduk.
Üzerinde çalışmaları devam eden YÖK Yasasında gerekli değişikliğin yapılarak rektörlük seçimlerinde sadece elitlerin değil Üniversitelerdeki tüm paydaşlara oy hakkının verilmesini savunan sendikamız bu düşüncesini hayata geçirmek bugün Ankara Üniversitesinde yapılan rektörlük seçim sonuçlarını başta Cumhurbaşkanlığı Makamı ve Yükseköğretim Kurumu Başkanlığı olmak üzere Kamuoyu ile de paylaşacaktır.
“ VİDEOYU İZLEMEK İÇİN tıklayınız”