Haksen Genel Başkanı Ayhan Çivi, 15 Ağustos 2017 tarihinde Kanal B’de katıldığı Güncel programında devam eden toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin Emre Saklıca’nın sorularını yanıtladı.
Haksen Genel Başkanı Ayhan Çivi, toplu sözleşme sürecinin işleyişi, yetkili konfederasyonun tavrı ve hükumetin teklifini değerlendirdi.
Son derece çarpıcı tespitlerde bulunan Çivi’ye yayında sorulan sorular ve cevapları ;
Emre SAKLICA: Güncele kaldığımız yerden devam ediyoruz. Toplu Sözleşme sürecini değerlendiriyoruz hükümetin teklifi geldi. Bu bölümde de Haksen Genel Başkanı Ayhan ÇİVİ’ yle konuşacağız efendim hoş geldiniz.
Genel Başkan Ayhan ÇİVİ: Hoş bulduk Emre Bey
Emre SAKLICA: Evet öncelikle şunu iletelim. Bölüme başlamadan önce bize sorularınızı mesaj yoluyla Whatsapp hatti üzerine 0530 162 42 64 numaralı telefondan mesaj yoluyla iletebilirsiniz. Sizinle bundan yaklaşık olarak 20-25 gün önce taleplerinizi konuştuk. Yine onları konuşacağız tabi hatta siz hazırladığınız pankartları burada tek tek göstermiştiniz. Ve siz Haksen olarak bunları istiyoruz demiştiniz. Bunların ne kadarı Toplu Sözleşme masasında konuşuluyor onu da konuşacağız ama ilk olarak hükümetin teklifiyle başlayalım. Teklif geldi 3+3 nasıl bir teklif sizce siz ne düşünüyorsunuz? Sizin mali açıdan talebiniz neydi ?
Genel Başkan Ayhan ÇİVİ: 1 Ağustos’da Kamu İşveren Heyetiyle yetkili sendika heyetimiz ilk görüşmelerini yaptılar. Ancak bunun öncesi var. Mevcut yasaya göre 1 hafta önce de Devlet Personel Başkanlığına masaya oturan sendikalar Memur-Sen, Kamu-Sen ve Kesk resmi tekliflerini taleplerini iletmişlerdi. Yani Kamu İşveren Heyeti başkanı Sayın Bakan o masaya oturduğunda sendikaların ne istediğini biliyordu. Orada dendi ki, iş kolları bazında bir on günlük süreç işletelim, komisyonlar kurulsun, iş kolları bazındaki talepleri değerlendirelim, son olarak da biz tekrar Konfederasyon Başkanlarıyla oturup iki günlük bir değerlendirme yapalım. 14’ünde de Hükümet resmi teklifini açıklayacak, denmişti ve nitekim öyle oldu. Tabi bu bir teklif bile sayılmaz bize göre. Yani bu kadar aşağıdan pazarlığın başlatılması gerçekten de burada 2 milyon emekli 3 milyon kamu görevlisi açısından son derece hayal kırıklığı yaratmıştır. Önce bunu belirteyim. Acaba o masa kurulmasaydı, sendika yasası hiç olmasaydı, Bakanlar Kurulu kararıyla bu iş belirlenseydi böyle bir teklif bütçe kanunuyla meclise getirilir miydi? dolayısıyla bunun da değerlendirilmesi lazım. O masa 2001 yılında çıkan Sendika Yasası gereği kurulan bir masa. Sosyal tarafları var. Yaklaşık 5 milyon insanı ilgilendiren bir masa. Dolayısıyla da sayın Bakanın açıkladığı 3+3 2018, 3+3 2019 gerçekten de bu rakamların ciddiye alınır bir tarafı yok. Gelelim sendika boyutuna sendikalarımız yetkili olmak için o masaya oturmak için işyerlerinde faaliyet gösteriyorlar. Çalışanlara vaatler de bulunuyorlar, Toplu Sözleşme öncesi anketler yapıyorlar ne isterseniz? diye soruyorlar. Ancak o masaya oturduklarında bütün bunları unutuyorlar. O masa da bir şey oluyor, o masada oturan sendikacı arkadaşlarımıza bir hal oluyor. Sanki bir kamu kurumunun yöneticileriymiş gibi o masa da bir etki altında bir baskı altındalar. İzlerken ben bunu gözlemleyebiliyorum. Halbuki siz oraya bir davet üzerine gitmiyorsunuz değerli arkadaşlarım o masa yasa gereği kurulan bir masa ve orada size 30 günlük bir süre verilmiş. Şimdi Kamu İşvereni dedi ki ben 14’ünde açıklama yapacağım kimse sormadı. Sayın Bakanım biz zaten size tekliflerimizi daha önce yazılı olarak verdik. 14’ünün bir hafta öncesini de katarsan 3 hafta önce. Burada neden 14’ünde hükümetin teklifi masaya geliyor. Oturalım hemen yarından itibaren bunun pazarlığına başlayalım, bunu söyleyen olmadı. Herkes tıpış tıpış o masadan kalktı. Komisyonlar kuruldu ve yetkili konfederasyon başkanımız büyük bir gururla komisyon çalışmalarını denetledi. Ama diğer enteresan bir durum bu konuda kamuoyuna hiçbir açıklama yapılmadı. O Komisyonlarda neler konuşuldu iş kolları ve kurumlar bazında hangi kararlar alındı. Şuana kadar elimizde sadece 3+3 var Emre Bey.
Emre SAKLICA : Evet, hatta biz İlk bölümde Kamu-Sen’den Necati beyle konuşurken ben onu sordum. Hizmet kollarında mesela geçen hafta kendisini de programa davet de bulunmuştum Perşembe günü için demişti ki Emre Bey bugün biz hizmet kollarını konuşacağız masada. O toplantıya katılmak gerekiyor önemli, demişti. Sordum, ne konuştunuz hiç bir şey konuşmadık dedi. Yani sunum yapıldı sadece geçti dedi. Yani hizmet kolları da gündeme gelmemiş anlaşıldığı kadarıyla içerden gelen bilgiler o yönde.
Genel Başkan Ayhan ÇİVİ: Zaman zaman Çalışma Bakanlığı çalıştaylar yapıyor. Bizleri de davet ediyor. O çalıştayların bile bu toplu sözleşme görüşmelerinden daha verimli geçtiğini düşünüyorum. Dolayısıyla bu aradan geçen zaman içerisinde elimizde sadece hükümetin teklif ettiği 3+3 var. Peki, o masaya giderken koca klasörler vardı bizlerin talepleri vardı. Sadece olay 3+3 maaş artışından ibaret değil ki. Elbette buda önemli ama bana göre daha önemli konular var. Hükumet 3+3 teklif ediyor. Yetkili Konfederasyon Başkanı masanın altında bir döviz çıkarıyorlar. Biz bu teklife kapalıyız, diyor. Hangi ara hazırladın o dövizi öyle bir teklifin geleceğini nereden biliyordun sayın Başkan ? yani büyük bir öngörüymüş. Ne demek kapalıyız, böyle bir şey olabilir mi? Sosyal taraf olarak sen pazarlık yapacaksın Hükümet sıfırda zam da teklif edebilirdi, masayı terk mi edeceksin. Hayır, sende buna karşılık karşı teklifini ortaya koyacaksın. Efendim biz 3 alternatifli teklif sunduk, diyor. Bunun bir önemi yok ki sen istersen 50 alternatifli sun. Sonuçta, Kamu İşveren Heyetinin aklında bir sey var sen bunu tartışacaksın. Ben buradan açık ve net söylüyorum hükümet ek ödemeleri taban aylığımıza yansıtsın biz 3+3 ‘ü kabül ediyoruz Emre bey
Emre SAKLICA : Haksen olarak siz bunu diyorsunuz ?
Genel Başkan Ayhan ÇİVİ: Evet. Hodri meydan, bakın gayet açık ve net söylüyorum. Şu anda ek ödemelerimiz bize aslında usulsüz bir ödeme olarak yapılıyor. Ne vergi kesiliyor ne sigorta pirimi kesiliyor. Maaşın nereden baksan %30 ‘luk %40’ lık kesimini oluşturuyor ama emekli olduğunuzda ne ikramiyemize sayılıyor ne emekli aylığımıza sayılıyor. Buyurun hodri meydan. 3+3 ve enflasyon farkına tama diyoruz ancak ek ödemeler taban aylığına dâhil edilsin. Buyurun yetkili konfederasyon bunu müzakere etsin. Bunun yanında fazla mesailerimiz var bizim. Bunun yanında yemek, yol, kreş ve yıpranmayı payı taleplerimiz var. Bunlar konuşulsun 15 gün olmuş kısır bir döngünün içine girdik. Ne istediğini söylemiyor yetkili konfederasyon başkanı. Bakın dünden beri en ufak kamuoyuna yansıyan bir açıklama bir şey yok. Şimdi birde burada gerçekten de sendikalarımızın da biraz kendilerine çeki düzen vermesi lazım. Bugün 3+3 tartışılacaksa son 3 yılda Türkiye de gerçekleşen enflasyon farkı 8’ in altına hiç düşmemiş. Bakın 8 le 9 arasında 2017 Temmuz ayı itibariyle de ona yakın, yani hani hakla hizmet bu 3+3 teklif ediliyor. Tamam, pazarlık aşağıdan başlatılmış olabilir.
Emre SAKLICA : Bir şey soracağım . Bugün ayın 15’i toplantı yok bir sonraki toplantının ne zaman olacağını konfederasyonlar bilmiyor. Şu anda masada olan konfederasyonlar 21’ ine kadar mutlaka bitmesi lazım değil mi 21’i mesai bitimine kadar çözülmesi lazım değil mi?
Genel Başkan Ayhan ÇİVİ: Evet. Şimdi Emre Bey bakın. Elbette ki bunları usul açısından söyleyebiliriz ama ben gerçeği söyleyeyim size. Şu anda kulis ve lobi görüşmeleri yapılıyor. Ben eminim yetkili konfederasyonla sayın Bakan ve hükümet yetkilileri bunları konuşuyorlar, değerlendiriyorlar. Ama yasal anlama geldiğimiz zaman da gerçekten orada 21’ i itibariyle ya mutabık kalınacak imza altına alınacak ya da mutabık kalınan konularla kalınmayan konular tespit edilip Hakem Kuruluna gidilecek. Hakem Kuruluna bakıyoruz 11 kişiden oluşuyor burada işveren tarafından belirlediği üyeler çoğunlukta eşitlik halinde bile Başkanın taraf olduğu kararı geçerli, çekimser oy kullanılamıyor. Burada esas bence üzerinde durulması gereken nokta 2002 den beri yapılan 4 üncü Dönem Toplu Sözleşmeler. Bu Toplu Sözleşme düzeniyle bu yasal düzenlemeyle sonuç alınamayacağı ayan beyan ortada. Tamam, sendikaların eksiği var eleştiriyoruz ancak madalyonun tarafındaki bu yasal düzenlemelere göre de çalışanlar lehine pazarlık gücünü o masaya yansıtmak çok ta kolay değil. Ancak hep beraber olursak bunu sağlayabiliriz ancak şu anda pratik olarak böyle bir şey mümkün değil.
Mesela, sayın Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk bir açıklama yaptı. “ Milyon üyesi olan Memur-Sen iş bırakma kararı alırsa biz her türlü desteği veririz” diyor. Bu da benim çok tuhafıma gitti yani bir konfederasyonun eylem kararı alması için bir başkasını beklemesine gerek yok. Biz Haksen olarak hazırız. Buyurun hep beraber Kamu-Sen öncülüğünde bu süreçte eylem yapılacaksa iş yavaşlatma, üretimden gelen gücün kullanılmasına, hazırız. O kendi başında otursun orada. Diğeri atıyorsa atsın imzayı. 21’inden sonra Hakem Kuruluna 3 günlük başvuru süreci var. Arkasından da 5 gün içerisinde de Hakem Kurulu kararını verecek bu karar da kesin bir karardır. Resmi Gazetede yayımlanır Yargıya bile götüremezsin.
Toplu Sözleşme düzenini içeren Yasal düzenlemenin bana göre gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu toplu sözleşmenin bitiminden itibaren bunu gündeme getirmemiz gerekiyor.
Emre SAKLICA: Mesela sizin talepleriniz elbette A sendikasıyla B sendikasıyla maddi açıdan farklılık olabilir ama 4/C’liye kadroyu siz de talep ediyorsunuz A da ediyor B de ediyor. Şimdi ama mesela siz masada yoksunuz. Sizin maddi talepleriniz her beklentileriniz karşılanmıyor. Tabi çok sayıda Konfederasyonda var. Nasıl bir format konuşulmalı yani ne olmalı? Şimdi yetkili Konfederasyon yetkili sendika metoduyla yürüyor bu süreç. Eskiden Toplu Görüşme döneminde de benzer şekildeydi, farklılıklar vardı tabi ki şimdi de öyle yetkili Konfederasyon bazında gidiyor. Nasıl Olmalı? Hazır yeri gelmişken konuşalım.
Genel Başkan Ayhan ÇİVİ : Bana göre o masa da her konfederasyonun temsilcisi olmalı, yani en az bir üyesi bulunmalı ve nispi temsile göre heyet oluşturmalı. Çoğunluk kararına öre işverenin teklifleri değerlendirilmelidir. Şu anda tek kişinin iki dudağı arasında 5 Milyon insanın geleceği. Memur-Sen Genel Başkanın Sayın Ali Yalçın’ın elinde ki kaleme bağlı, atacak imzayı oldu bitti. Mahkemeye falan gidemiyorsunuz. Resmi Gazete de yayımlanıyor iş bitiyor. Bu kadar basit olmamalı. O insana da büyük bir vebal yüklüyor aslında bir taraftan baktığınız zaman. Dolayısıyla o masanın oluş şekli, Hakem Kurulunun oluş şekli takvim daha açık seçik ve net belirlenmeli bazı süreler. Orada keyfiyete bırakılmamalı. Kamu İşveren Heyetinin elinde tamamen süreç. Hükümet teklifini 19 Ağustos’ta açıklasaydı ne olacaktı Emre Bey. Ancak oluşturdum diyebilirdi. Buna yasal yönden yapacağı bir şey var mı sendikalarımızın. Yok. Bu takvimin de belli şeylere bağlanması lazım. Sendika tekliflerini veriyor Kamu İşveren Heyeti ne zaman teklifleri değerlendirip geri bildirim yapacak o süreçlerinde değerlendirilmesi lazım. Esas burada bana göre sendikalar açısından değerlendirmemiz gereken en önemli nokta daha masaya otururken Toplu Sözleşme primi adı altında ödenen 77 TL ‘nin yetkili konfederasyonu tarafından istismar edilmesidir, bu çok önemlidir. Yani 5 Milyon memur ve emekliyi ilgilendiren bir konuda siz masaya oturuyorsunuz teklifleriniz içerisinde hiçbir yasal dayanağı olmayan Toplu Sözleşmede imza altına alınması mümkün olmayan yok hükmünde öneriyi o masaya getiriyorsunuz. Nedir bu? Memur-Sen üyelerine 204 Lira istiyorum dışındaki diğer sendika üyelerine 102 Lira istiyorum. Sen bunu bu şekilde masaya getirirsen İşveren Heyeti böyle sana kıkır kıkır güler Emre Bey ciddiye almaz. Yani şimdi bütün memurun emeklinin problemi bitti de problem 3 ayda bir alınacak +102 Lira’da mı? Bunu aldığınız zaman memurun bütün sorunu bitecek Memur-Sen üyeleri büyük bir refah içinde gidip sendikalarına teşekkür mü edecekler. Dolayısıyla bunlar işin sendikal boyutundan uzakta olan şeylerdir. Bana göre o masa da artık derhal Ek ödeme konusu , emekliye yansıtılması konusu memurun çalışanın vergi yükünün hafifletilmesi konusu, bakın 6,92 maaş artışı oldu ama reel olarak memurların maaşına yansımadı. Neden? Çünkü Ağustos ayı itibariyle memurlar vergi dilimlerini geçtiler ikinci bir vergi dilimlerine %20 %27’ ye sözleşmeli personele girenler var. Her bir veri dilimi %5 daha fazla vergi ödemeni sağlıyor. Dolayısıyla sosyal hakların, izin haklarının konuşulması lazım.Biz niye hala gün hesabı izin kullanıyoruz Cumartesi-Pazar niye hala bizim izinlerimiz içerisinde sayılıyor bunları konuşmamız lazım. 4/C lilerin kadro konusunu konuşmamız lazım . 4/C lilerin yargı kararıyla verilmiş Ek Ödeme konusunu konuşulması gerekiyor o masa da. Yemek,kreş ve ulaşım hizmetlerinin, fazla mesailerin, kamuda ki görevde yükselmelerin konuşulması gerekiyor ama maalesef dediğim gibi şu anda 3+3 üzerinde dönüp duruyor tartışmalar
Emre SAKLICA : Peki şimdi ne olacak bundan sonra yani süreç dediğimiz gibi 21’inde bitiyor. Ve ortada 3+3 ‘lük teklif var. Belki bu pazarlıkta hiç beklemediğiniz kadar arta da bilir artmaya da bilir. Ne bekliyorsunuz bundan sonrasında ?
Genel Başkan Ayhan ÇİVİ: Tabi bu bir pazarlık. 2015 yılında ki Toplu Sözleşmelerde de önce teklif edilen rakamlar daha sonra değişti ortalama 3 puan değerinde artış olmuş. Dolayısıyla 3+3 2018 yılı için 4+4 ‘ e dönüşebilir yani o opsiyonlarının olduğunu düşünüyorum ben. 2019 yılı için 3+4’ e dönüşebilir ama mesela sonuçta bu %1 ‘lik %2 lik rakamlar değil. Benim şahsi düşüncem yetkili konfederasyonun bu anlamda ne kadar direnebilir. Yani Hakem Kuruluna götürme noktasında ne kadar bir irade ortaya koyabilir onu da göreceğiz. Dolayısıyla bu rakamlar üzerinden gitmenin en başından beri yanlış olduğunu söyledik. Bizim teklifimiz çok açık ve net halende söylüyorum bu öneri bir tarafa bırakılıp buradan da yürünebilir. Biz diyoruz ki o yıl ki gerçekleşen enflasyon artı büyüme kadar zam. Bu kadar basit. 2017 yılında enflasyon kaç gerçekleşti atıyorum 8 neyse Devletin rakamları ,Türkiye ne kadar büyüdü 5, 8+5=13 oluyor budur yani bu 2’ nin 3’ ünün pazarlığını yapmaktansa biz ülkemizin büyümesinden vatandaş olarak payımızı istiyoruz. Fakirleşmemizin enflasyon olduğu içinde telafisini istiyoruz.
Emre SAKLICA: İzleyicilerimizden soru geliyor Toplu sözleşme masasında vergi dilimi konusu gündeme geldi mi? deniyor.
Genel Başkan Ayhan Çivi: Tabi burada Konfederasyonlarımızın Kamu İşveren Heyetine sunduğu yazılı tekliflerde taleplerde bunlar var emre bey vergi dilimleriyle ilgilide talep var bu reel olarak ücretlerin korunması noktasında ama dediğim gibi bunların hangisi konuşuluyor. Kamu İşveren Heyeti buna nasıl bakıyor bunların hepsi şu anda tamamen sır. Yani sanırsınız orada Türkiye’nin Ulusal Güvenliğiyle ilgili bir toplantı yapılıyor. Halbuki bu sosyal tarafların oturduğu bunların konuşulduğu toplantı ama maalesef hani hükümet tarafından bir açıklama gelmemesini belki makul karşılayabiliriz ama sendikadan da hiç ses çıkmamasını manidar buluyorum doğrusu düşündürücü bir konu yani
Emre SAKLICA : Peki yine sizinle sürekli konuştuğumuz bir konu izleyicilerimizden de bir soru var bu konuda 4/C ile ilgili anlaşıldığı kadarıyla Toplu Sözleşme masasında hatta sizde dediniz aslında bunları konuşmalıyız ama var mı bir gelişme bekliyor musunuz yakın süreçte bir gelişme
Genel Başkan Ayhan ÇİVİ: Şimdi burada bana göre esas itibariyle 4/C’lilerle ilgili tabi kadro konusun Toplu Sözleşme de bir karar altına alınması hukuken mümkün değil. Ancak orada alınacak bir prensip kararı yasal düzenlemeyle hayata geçirilebilir ki bunu zamanı gelmiş de geçiyor bile. Dİğer taraftan burada esas 4/C li personelin mali ve sosyal haklarıyla ilgili ciddi bir beklentiler var, talebimiz de var. Biraz önce söyledim aynı kamu kurumunda aynı odada kadrolu sözleşmeli personelle görev yapan 4/C lilere neden sadece 130 lira ek ödeme yapılıyor. Mahkemeler karar verdiler memurlarla aynı mevzuata göre ek ödeme yapılmalı diye. Ancak 2015 yılında yetkili memur konfederasyonu müjde olarak sundu dedi ki: herkese ek ödeme kazandım dedi. 130 lira şu anki güncel rakamı ve yargı kararları da bu sefer tam tersine dönmeye başladı. İşte fırsat buyurun oraya bir 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ deki Ek Ödeme cetveline 4/C’lilerin de puanını yazın karşısına en düşük Devlet memuruna yapılan ek ödemeyi yapsalar Emre Bey 680 Lira civarında. Buyurun bunu yazın Toplu Sözleşme mutabakat metnine bizde sizi alkışlayalım. Bu konuda da bir Kamuoyuna dönük bir herhangi bir geri bildirim yok ama tabi bugün ayın 15’i beş gün sonra her şey resmi olarak ortaya çıkmak zorundadır.
Emre SAKLICA : Peki son olarak şunu söyleyeyim Haksen olarak ne yapacaksınız?
Genel Başkan Ayhan ÇİVİ: Şimdi Emre Bey çok güzel bir soru sordunuz da 1 Ağustos ta biz Çalışma Bakanlığının önünde bir açıklama yapalım diye Valiliğe müracaat ettik. Valilik Ankara’ da tüm kamuya açık yerlerde gösteri, yürüyüş ve basın açıklamasını yapılmasının yasak olduğunu söyledi buda çok enteresan yani şimdi ben Konfederasyon Genel Başkanı olarak memurları ilgilendiren bir Toplu Sözleşme süreci var eylem etkinliği yürüyüşü bir tarafa bırakın basın açıklaması yapamıyorum. Yani sizler varsınız da fikirlerimizi en azından bu şekilde sosyal medya aracılığıyla dile getirebiliyoruz.
Emre SAKLICA : O elinizi kolunuzu bağlıyor. Peki biz çok Teşekkür ederiz size
Genel Başkan Ayhan ÇİVİ: Ben Teşekkür ederim.