ANKARA (ANKA) – Kamu Çalışanları HAK Sendikaları Konfederasyonu(HAKSEN) Genel Başkanı Ayhan Çivi, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nca 21 Aralık 2008’de yapılan Şef Unvanına yükselme sınavının 7 sorunun hatalı bulunması sonucunda iptal edilmesiyle ilgili, “Ortaya çıkan durumun sorumlusu çalışanlar değildir. Doğru düzgün bir sınav yapmayı beceremeyen kurum yöneticileridir. Bu nedenle, iptal edilen 7 soru değerlendirme dışı bırakılarak, kalan 73 soruya göre yeniden bir değerlendirme yapılmalıdır” dedi.
HAKSEN Genel Başkanı Ayhan Çivi, “SGK’da Şikeli Feragat’ın Bilgi ve Belgesi” konulu bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan Çivi, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca 21 Aralık 2008’de yapılan Şef Unvanına yükselme sınavındaki 80 sorudan 3 sorunun kurum tarafından, 4 sorunun da mahkeme tarafından hatalı bulunması sonucu sınavın tümünün Ankara 5’inci İdare Mahkemesi’nin 21 Mayıs 2010 tarihli kararı ile iptal edildiğini anımsattı. Çivi, bir mahkeme kararı üzerine oynanan oyunların Hukuk Devleti’nin geleceği açısından endişe verici olduğunu söyleyerek, Türkiye’de çalışan, emekli ve muhtaç milyonlarca insanın sağlık ve sosyal güvenliğinin teslim edildiği bir kamu kurumunda Şef görevi için yaşananların düşündürücü olduğunu kaydetti. Somut veriler öne sürdüklerini dile getiren Çivi, şöyle konuştu:
“SGK Yönetiminde çalışanları ve emeklileri temsilen görev yapanlara sesleniyorum; sizler ne için oradasınız. Siz kimi temsil ediyorsunuz. Neden iddiaların araştırılması için talimat vermiyorsunuz. Daha ne bekliyorsunuz. HAKSEN bu konunun ve sorumluların peşini bırakmayacaktır. Ortaya çıkan durumun sorumlusu çalışanlar değildir. Doğru düzgün bir sınav yapmayı beceremeyen kurum yöneticileridir. Bu nedenle, iptal edilen 7 soru değerlendirme dışı bırakılarak, kalan 73 soruya göre yeniden bir değerlendirme yapılmalıdır. Değerlendirme sonucu kamuoyuna açıklanarak 273 kişilik listeye giren diğer personelin de Şef unvanına ataması yapılmalıdır. Aksi takdirde ortaya çıkan adaletsizlik, tüm vicdanları sızlatmaya devam edecektir. Biz bu konunun peşini bırakmayacağız. Hakkı yenen diğer personelin de hakkını yargıda arayacağız.”
-KURUM TARAFINDAN HER HANGİ BİR İŞLEM YAPILMADI-
İptal edilen sınava Türkiye genelinde 949 personelin katılma hakkını elde ettiği, sınav sonucunda ataması yapılan 241 kişinin halen çeşitli SGK İl Müdürlüklerinde Şef veya Müdür Vekili olarak görev yaptığını belirten Çivi, Mahkeme kararının SGK’ya tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde sınavın ve sınav sonucu yapılan atamaların iptali gerekirken kurum tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını kaydetti.
-25 TEMMUZDA İDDİALARIN ARAŞTIRILMASINI İSTEDİK-
Çivi, konuya ilişkin HAKSEN’e gelen çeşitli ihbarlarda temyiz süresi içerisinde davacının feragat etmesi için sınav sonucu ataması yapılan personelden para toplanarak ilgilinin davadan feragat etmesinin sağlandığının belirtildiğini söyledi. Çivi, bu nedenle, HAKSEN tarafından 25 Temmuz’da basına yansıyan açıklamada, iddiaların araştırılması ve kamuoyunun aydınlatılmasının istendiğini hatırlatarak, “Konuya ilişkin SGK Basın Müşavirliğinin 29 Temmuz’daki basın duyurusunda Sendikamızın iddialarına cevap olarak, hepimiz tarafından malum olan hukuki süreç açıklanarak feragat nedeniyle Danıştay kararına kadar mevcut durumun devamına karar verildiği belirtilmiştir. Ayrıca sendikamız sorumsuzlukla suçlanarak, bilgi ve belgeye dayanmadan yapılan açıklamaların kurumu ve söz konusu personelleri töhmet altında bıraktığını, itibarını hedef aldığını ifade etmişleridir” diye konuştu.
-SGK ÇALIŞANLARI HAKSEN’E KARŞI KIŞKIRTTI-
Kamuda örgütlü bir sivil toplum kuruluşu olduklarını vurgulayan Çivi, sorumluluklarını çok iyi bildiklerini kaydetti. “Şunu da biliyoruz ki biz sorumluluklarımız işverenden de öğrenecek değiliz. Oysa açıklamamızda herhangi bir kişi yada kurum suçlanmamış, sadece iddiaların araştırılması istenmiştir” diyen Çivi, SGK’nın bu iddiaları araştırmak yerine kendisine bilgi ve belge ulaşması halinde gerekli yasal takibatın yapılacağını öne sürerek çalışanları HAKSEN’e karşı kışkırtan ifadeler kullandığını kaydetti.
-BİZ MEMURUN ARKA BAHÇESİYİZ-
Çivi, “Sınavı HAKSEN yapmamıştır, davayı HAKSEN açmamıştır, iptal kararını HAKSEN vermemiştir, davadan HAKSEN feragat etmemiştir” ifadelerini kullanarak, tüm bunların tek muhatabının SGK Başkanlığı olduğunu söyledi. Çivi, SGK’nın başlatacağı inceleme sonucu tüm gerçekleri ortaya çıkarmak varken HAKSEN’i suçlamasının nedenini anlayamadıklarını kaydederek, “Bize intikal eden ihbarlar muhtemelen diğer sendikalara da intikal etmiştir. Ancak konuyu sadece bizim gündeme getirmemiz belli ki birilerini rahatsız etmiştir. Çünkü biz diğerlerinden farklıyız. Biz hak ve emeğin sendikasıyız. Biz memurun arka bahçesiyiz” şeklinde konuştu.
-DAVAYI AÇARKEN İSTEM YANLIŞ MI YAZILDI-
Çivi, SGK’nın açıklamasında “Yasin Bayar’ın vekili Av. Burhan Deveci 7 Temmuz 2010 tarihinde Ankara 5’inci İdare Mahkemesine ve Kurum Başkanlığımıza sunduğu dilekçesinde, adı geçenin sınavın iptal edilmesinde hukuki yararı kalmadığını düşündüğünü ve bu karar ile sınavın iptal edilmesinin, kazanamadığı bu sınavı kazanmasını sağlayamayacağından, davasından feragat ettiğini belirtmiştir” denildiğini anımsatarak, “Avukata soruyorum; Herhangi bir avukatı olmadan iptal kararı alan davacı, neden feragat dilekçesi için avukat tutma gereği duymuştur? Davayı açarken istemi mi yanlış yazmıştır? Dava sonucu başka nasıl bir karar bekliyordu da sonuçtan memnun olmayarak feragat etmiştir? Feragat sonucu davacı için nasıl bir hukuki yarar oluşmuştur?
Bu soruların cevapları, iddiaların da cevaplarıdır” diye konuştu.
-KİŞİ BAŞI 300 TL YATIRILDI, 30 BİN TL TOPLANDI-
Çivi, kendilerine ulaşan bilgilerin bu iddiaların ne kadar ciddiye alınması gerektiğini gösterdiğini vurgulayarak, iptal edilen sınav sonucu şef görevine atanan pek çok personel tarafından vekalet ücreti adı altında Türkiye Vakıflar Bankası’na kişi başına 300 TL para yatırıldığı, 7-8 Temmuz 2010 tarihlerindeki iki gün içerisinde hesapta 30 bin TL civarında bir meblağın toplandığının tespit edildiğini söyledi. Çivi, “Hatta bazı kişilerin “Şef sınavının iptalinin feragati için ödenen vekalet bedeli’ şeklinde açıklama yazdırdığı görülmüştür.
Çoğunlukla açıklamalarda “vekalet ücreti’ yazılmasına rağmen hesap sahibinin avukat olmadığı, hesaptan 7 Temmuz günü mesai bitmeden önce 19 bin TL çekildiği, davacı vekilinin feragat dilekçesini de 7 Temmuz tarihinde verdiği malumdur. Tüm bunların bir tesadüf olması mümkün değildir. Masum insanlar elde ettikleri hakları kaybetmemek için istismar edilmiştir. Kirli bir oyuna alet edilmişlerdir” ifadelerini kullandı.(ANKA)
(EBR/ÖMR)